Yusuf ALİOĞLU Selam Olsun Kubbede Hoş Sadâ Bırakanlara
Yazı Detayı
03 Aralık 2025 - Çarşamba 08:13 Bu yazı 132 kez okundu
 
Selam Olsun Kubbede Hoş Sadâ Bırakanlara
Yusuf ALİOĞLU
 
 

Farklı parmak izi ya da göz retinası ile her insan, özgün bir kültür ve düşünce coğrafyasıdır.

 

Duyup görebilen, çevreyi tarayabilen, kısacası okuma yapabilen her birey kendi evreninde bir hikâye yazma, bir eser bırakma, anılmaya değer bir varlık olma mücadelesi verebilir.

 

Bu imkânı özgün kalıplar üzerinden kalıcı estetiğe dönüştüren ve sonraki zamanlara arkeolojik bir değer bırakan insanlar, ‘Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş’ diyen şair Baki misali kendi imzaları ile ayrılırlar bu dünyadan.

 

Kanaatimce, ‘Bu dağlar kömürdendir / geçen gün ömürdendir’ diyebilen bilinç yüklü her akıl sahibi bu endişe ve onun beslediği emekle ayrılmıştır fâni alemden.

 

Ve yine kanaatimce vicdanına yabancılaşmamış her insan, anılmaya değer olmanın mücadelesini vererek yeteneklerini, endişelerini, ideallerini yüce bir gaye için seferber etmiş ve bu kozmik düzendeki mümtaz yerini almıştır.

 

Zaman, bu çoğulcu koronun evrene serpilmiş sayısız hakikati ve sırrı anlamasının ve düşünce dizgesindeki makul halkaya eklemesinin şahididir.

 

Tarihin yüz akı şahsiyetlerinin bu inanç yüklü eylemlerine baktığımızda;

 

Bazıları hayatı bir şiirle ile özetler.

 

Bazıları insanlığa bir tiyatro metni, bir film şeridi, bir yağlı boya portresi hediye eder.

 

Bazıları bir nağme demeti ile kulakların ve kalplerin derununa misafir olur.

 

Bazıları bütün bir ömrünü ötekini anlamaya hasreder.

 

Bazıları yeryüzünün omuzlarında anlam kurucu hedeflerle gezinir de ibret almayı ve tarihin izlerini sürmeyi öğretir.

 

Bazıları sürekli araştırma ve öğrenme ahlakıyla bir örneklik bırakır.

 

Bilgece sözler ile durumu hülasa eden örnekler bu konuda serlevha gibidir.

 

İyiyi, güzeli, doğruyu ve adil olanı haykıran Latince, Hintçe, Yunanca, Arapça, Sankritçe, Farsça ibareler göğümüzün yıldızlarına dönüşür.

 

Aşklara, hayallere ve hüzünlere dair notlar yol haritası gibidir mesela. Şakuntala, Baharistan, ya da Şehname bu güzergahın romantik sahneleri; Romeo ve Juliet, Tristan ve Isolde ya da Anna Karanina da bu istikametteki çarpıcı hikayelerdir.

 

Bazıları kelimelerden ve seslerden gönül sarayları, sevgi kuleleri, muhabbet deryaları ya da Cahit Sıtkı misali ‘gece bahçelerinde olgun yıldızlar’[1] yapar.

 

Bazıları paylaşır, hem de ihtiyaçtan arta kalan her şeyi.

 

Bazıları, ‘bu fani alem için beklentiye giren kalbime de kırgınım’ inceliği ile insanın mülkiyet tutkusu ve bencilliği karşısında kalbinin eğilimlerine mesafe koymayı öğretir.

 

Bazıları emeğinden gayrısından uzak durarak bir kahramana dönüşür.

 

Bazıları ikonik bir eser düşler ve mermerden bir kütüphane ile çağlar öncesinden seslenir yeni olan tüm zamanlara.[2]

 

Bazıları bakışarak, bazıları ‘sükûtu seçtim ama hiç susmadım’[3] diyerek, bazıları da zalim sultana karşı hakkı kuşanarak[4] hoş sadânın isyan tohumlarını eker arzın göğsüne.

 

Bazıları, ‘Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz’[5]derken bazıları ‘Söyleyeceklerim için bir ömür yetmez’ der. Bazıları “Bende sığar iki cihân, ben bu cihâna sığmazam / Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam"[6] derken bazıları da Sokrates gibi ‘Ben bir at sineğiyim, rahatsız etmeye geldim’ diyerek birer çentik atar tarihe.

 

Bazıları ‘tenkit ibadettir’[7] diyerek bazıları da şüpheyi önererek doğru bilgiye ulaşma konusunda yöntem önerirler.   

 

Bazılarının gülüşü, ağlayışı, hıçkırığı özgün birer renktir; göğümüzdeki yıldızlar, paragraflarımıza yerleştirilmiş sokak lambaları gibidir onlar. Cümlelerimizi, kelimelerimizi aydınlatırlar; bizde saklı olan bizi gösterirler her birimize.

 

Bazıları ‘Vita brevis, ars longa’[8] der ve neye yoğunlaşmalı sorusuna rehberlik eder.

 

Bazıları tohumladığımız harflere can suyu olur.

 

Bazıları kaskatı kesilmiş kalplere tebessüm etmeyi hatırlatır.

 

Bazıları bir çiçeğe dokunmanın edebini, bir hayvanı okşamanın merhametini öğreten bahtiyarlardır.

 

Bazılarının bulutsuz gökyüzü ya da buğusuz aynalar gibi net, berrak, pırıl pırıl ışıldayan cümleleri vardır. Varlıkları boyut katar eşyaya. Saçtıkları bereket tohumları ile münbit yarınları müjdelerler.

 

Bazıları kaygıyı, endişeyi, gamı, kederi taşır yakalarında birer rozet gibi. Bazıları da nilüfer yapraklarıyla örtünmüş göl kenarında, asude bir akşamın tülden ince iklimi kadar sakin ve huzurludur. Şairin deyişiyle ‘Sükût Sûretinde’dirler.

 

Bazılarının dudaklarında aşina kelimeler sınırları aşar ve bin bir rayiha ile yeniden biçimlenir.

 

Saatlere ya da mevsimlere, yağmura yahut borana dönüşen insanlar vardır. Acının ve kahkahanın, teslimiyetin ve başkaldırının sağlı sollu tutamakları gibidir onlar…

 

Evet! Her hayat tecrübesi kendi özgünlüğünde hoş bir sadâ imkanıdır.

 

Görünen ve görünmeyen iktidarlar karşısında var oluşunu değersizleştirmemek için ömrünü imar eden her duruş, göğümüzde ışıldayan birer hoş sadâ avizesidir.

 

Gök kubbemizdeki cümle hoş sadâya selam olsun.

 

[1] Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş, ‘Gece Bahçelerinde’ Can Yayınları.

[2] Celcus Kütüphanesi, Efes.

[3] Nuri Pakdil, Sükut Sûretinde, Edebiyat Dergisi Yayınları, 2014.

[4] ‘En büyük cihad, zalim sultana karşı adaleti haykırmaktır.’ Tirmizi

[5] Ziya Osman Saba, Geçen Zaman, Rabbim Nihayet Sana, Varlık Yayınları.

[6] Seyyid Nesimi, Gazel.

[7] Metin Önal Mengüşoğlu: Bilge Terzi Mehmet Said Çekmegil. Okur Kitaplığı, 2015.

[8] Hipokrat, ‘Hayat kısa, sanat uzundur.’

 
Etiketler: Selam, Olsun, Kubbede, Hoş, Sadâ, Bırakanlara,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
21 Ekim 2025
Bendeki Notlar -12- ‘Çocuk Kalsaydı Büyüklüğüm’
1907 Okunma.
09 Ekim 2025
Batı’da Şehir Tarihçiliği
1201 Okunma.
04 Ağustos 2025
‘Yıkın Efendiler, Yıkın!’ -2-
2088 Okunma.
14 Mayıs 2025
“Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda…”
1377 Okunma.
22 Nisan 2025
'İNSANIN DÖRT ZİNDANI'
5330 Okunma.
16 Mart 2025
ŞEBBİHALAR HER YERDE
1011 Okunma.
09 Mart 2025
'BİR DEĞİRMENDİ BU DÜNYA'
1103 Okunma.
08 Eylül 2023
Boşuna değildi boş olmayan hiçbir şey!
3400 Okunma.
17 Ağustos 2023
Köprüler ve Çamurlu Sular
2716 Okunma.
13 Temmuz 2023
Biriktirdiklerim-7-
2515 Okunma.
27 Mayıs 2023
Bingöl’ün Referandum Karnesi
2877 Okunma.
07 Mayıs 2023
Bingöl’de Genel Seçimlere Katılım Oranları (1950-2018)
2081 Okunma.
29 Nisan 2023
1920-2018 Yılları Arasında Bingöl’ü Parlamentoda Hangi Partiler Temsil Etti?
1781 Okunma.
24 Nisan 2023
Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
2679 Okunma.
11 Nisan 2023
Siyasetin ‘Hayret’ Makamı Var Mıdır?
2427 Okunma.
05 Nisan 2023
Estetiğin Tükenişi Vicdanın Tükenişidir
1839 Okunma.
23 Mart 2023
“Ben de adayım”
2040 Okunma.
18 Şubat 2023
Şiirin Güncesi -11: “Ben Yokum”
2419 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Cansız Bedene Ulaşıldı’ Ne Demek?
1658 Okunma.
18 Şubat 2023
“Ya Bu Defa da Seçilemezsem!”
1778 Okunma.
18 Şubat 2023
Biriktirdiklerim-6
1643 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
1907 Okunma.
08 Kasım 2022
Engerek Soyu
2363 Okunma.
16 Eylül 2022
Masanın Ötesi ve Berisi Ya da Sosyolojimizin Metafiziği
3788 Okunma.
05 Eylül 2022
Tatlı Zehirli Sulara Alışanlar İflah Olmaz Mı?
2465 Okunma.
22 Ağustos 2022
Nazar Değmemiş Kapaksız Kitaplar
3183 Okunma.
02 Ağustos 2022
Libası İdrarlı Adamlar
3038 Okunma.
27 Haziran 2022
“Hayatın Anlamı” Nedir?
4301 Okunma.
21 Haziran 2022
‘Ey kötülük!’
2625 Okunma.
24 Mayıs 2022
Şiirin Güncesi 10: “Sonsuz ve Öbürü”
3462 Okunma.
05 Mayıs 2022
'Sıkıntı yok!'
3119 Okunma.
19 Nisan 2022
Düğümlere Üfüren Mühendisler Zamanı
3227 Okunma.
08 Nisan 2022
Bendeki Notlar 11: ‘Şehir Sineması’
2956 Okunma.
20 Mart 2022
Hakikate Tanıklık Nedir?
2906 Okunma.
03 Mart 2022
‘Tüm İnsanlığa Açık ve Ücretsiz Gösteri’
3290 Okunma.
09 Şubat 2022
Bendeki Notlar 10 “Kültür ve Sanat Merkezleri: Sinema, Kırtasiye, Park”
4827 Okunma.
13 Aralık 2021
Frankfurt'ta Bir Haşimi
7245 Okunma.
17 Kasım 2021
Nurettin Topçu’nun Gördüğü ‘Taşralı’
5380 Okunma.
09 Eylül 2021
Harf Eken Kelime Biçer
6298 Okunma.
24 Ağustos 2021
Bir Mütevazi Monologdan Arta Kalan Sualler
4124 Okunma.
24 Haziran 2021
Çekilin aradan, maradan...
5961 Okunma.
15 Haziran 2021
'Biraz da ben konuşayım'
4858 Okunma.
28 Mayıs 2021
‘Apaçık’ Şiir
5028 Okunma.
06 Mayıs 2021
“Şehir’dir adım; kimlik alır, kimlik veririm.”
5220 Okunma.
22 Nisan 2021
Kitaplar Dolusu Susmak...
4153 Okunma.
16 Nisan 2021
Zamanın İdrak Sarkacına Merhaba
3786 Okunma.
23 Mart 2021
Söz Düşerse Ne Kalır Geriye?
5170 Okunma.
18 Ocak 2021
Dayvun, Dayvun, Dayvuno / Day Qırbun Çımun Siyuno
12711 Okunma.
22 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -5-
3065 Okunma.
10 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -4-
3490 Okunma.
04 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -3-
3707 Okunma.
30 Kasım 2020
Parayı Nereye Yatırmalı?
3500 Okunma.
26 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -2-
3818 Okunma.
16 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -1-
3886 Okunma.
19 Ekim 2020
Ne Zaman Reşit Olacağız?
5144 Okunma.
Haber Yazılımı