DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili
Sadullah Kısacık, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda
düzenlenen Merkez Bankası Bilgilendirme Toplantısı’na katıldı. Merkez Bankası
Başkanı Fatih Karahan’ın faaliyet raporuna dair sunumu sonrasında ekonomik
tabloyu değerlendiren Kısacık, “Enflasyonla mücadelede iktidar, Merkez
Bankası ve halkımızı yalnız bıraktı”, dedi.
İktidar Enflasyonla Mücadelede Bedel Ödemeyen Tek Taraf.
Konuşmasında Türkiye’de irrasyonel ekonomi yönetiminin oluşturduğu
tahribata dikkat çeken DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık,
“Enflasyonla mücadele edeceğiz denilerek işçiler ara zam almadı, memur zammı
düşük kaldı, emekli hak ettiğinden daha düşük zam aldı. Sanayicimiz düşük
kurlarla rekabet etmek için adeta kendini parçalıyor. İflaslar ve konkordatolar
artıyor”, sözleriyle emekliden memura, sanayiciden şirketlere kadar toplumun
her kesiminin enflasyon ve kötü ekonomi yönetiminden etkilendiğini söyledi.
İktidarın enflasyonla mücadelenin ortak sorumluluk olduğu söylemini samimi
bulmadığını da ifade eden Kısacık, “İktidar, enflasyonla mücadelenin hepimizin
ortak sorumluluğu olduğunu söylüyor. Tasarruf tedbirleri getiriliyor. Vergiler,
harçlar sürekli artıyor. İşçimiz, memurumuz, emeklimiz kemer sıkıyor, herkes
bedel ödüyor. Ama hiçbir bakanlığın ve kurumun kemer sıktığını görmüyoruz.
Enflasyonla mücadelede kemer sıkmayan, bedel ödemeyen tek taraf var, o da
iktidar. İktidar, enflasyon ile mücadelede Merkez Bankasını ve halkımızı yalnız
bırakmıştır!”, sözleriyle iktidarın enflasyonla mücadelede elini taşın altına
koymadığını vurguladı.
Enflasyonla Mücadelede Yapısal Reformlar Gerçekleşmedi.
Ekonomideki bozulmanın sadece rakamlardan ibaret olmadığını ve enflasyonla
mücadelede ciddi yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Kısacık, gıda
enflasyonunu örnek göstererek, “Gıda enflasyonunu ile mücadelede yıllardır hal
yasasını konuşuyoruz. Çiftçimiz tarlada ürünüm para etmiyor diyor.
Vatandaşlarımız da markette ürünler pahalı diyor. Hala aracıları aradan kaldırıp
tüketiciyi daha rahat ve kolay bir şekilde gıdaya ulaştıracak hal yasası gibi
yapısal bir reform düzenlemesine gitmiş değiliz”, ifadelerini kullandı.
Ekonomide Siyasi Yumuşama Şart.
Türkiye’deki gergin siyasi ortamın ve ekonominin kötü yönetilmesinin son
yıllarda her sektörde büyük kayıplara neden olduğunu dile getiren Kısacık,
“İşçimiz, çiftçimiz, emeklimiz, memurumuz, sanayicimiz çok zor durumda. İflas
edenler, konkordato ilan edenler rekor sayıda. Enflasyonla ve döviz kuruyla
mücadele edemiyoruz. Mısır ve Çin’e müthiş bir şekilde pazar kaybediyoruz.
Sanayicimizin kaybettiği pazarları geri alamaya yüreği yok! Türkiye’nin yıllarca
verdiği o emek ve elde ettiği kazanç yok edilmiş durumda. Ekonomi sadece
ekonomi değildir. Ekonomi güven ve inançtır. Ekonomide güvenin yeniden tesis
edilmesi için iktidar gereken adımları atmalıdır. Öncelikle siyasi iklim
yumuşatılmalıdır. Şu hayat pahalılığında, yüksek enflasyonda bu kadar siyasi
gerilimlere gerek yok. Birkaç yumuşak söylemle, gerginliğin azaltılmasıyla
ekonomideki olumlu değişimi görmemiz zor değil. Eğer iktidar siyaseti geren
kutuplaştırma politikalarına devam ederse, bu ülkede siyaset yapmanın da bir
değeri kalmaz ve ekonomi düzelmez”, uyarısında bulundu.
|